Perşembe, Aralık 09, 2010


LES DIABOLIQUES

Ya da dilimize çevrilen adıyla "Şeytan Ruhlu Kadınlar" 1955, Fransa yapımı.
Filmin yönetmeni
Henri Georges Cluozot, bu filmle bir süreliğine de olsa "gerilim ustası" ünvanını A.Hitchcock'un elinden almış ve film, "A.Hitchcock'un yapmadığı en büyük filmi" olarak anılıyormuş ki Hitchcock'un kaybettiği ünvanını geri almak için "Psycho"yu çevirdiği de söylenirmiş.

Başrollerini Simone Signoret, Vera Clouzot ve Paul Meurisse'in paylaştığı film, Fransa'nın taşrasında yatılı bir okulun müdürü, müdürün karısı ve metresi üçgeninde gerilimli bir seyir sunuyor izleyiciye.

Fransa'nın taşrasında bir yatılı okulda mülkiyeti öğretmen karısına ait bir yatılı okulda müdür olan Bay Delassalle'in yine aynı okuldaki bir başka öğretmenle de ilişkisi vardır. Tüm okulun ve tarafların da birbirinden haberdar olduğu bu karmaşık ilişkide, müdür Delassalle, kalp hastası olan genç ve güzel karısına olduğu kadar metresine de sadistçe davranmaktadır. Ve bir gün müdürden kurtulmanın zamanı geldiğini düşünen karısı ve metresi birlik olup onu öldürmeye karar verirler. Ne ki Bayan Delassalle( Christina) korksa da güzel sarışın metres (Nicole), ikisinin de kurtuluşunun müdürün ölmesi olduğuna onu ikna eder ve planı uygulamaya koyulurlar.

Christina ve Nicole, Nicole'ün evine giderler ve Christina, buradan kocasına telefon ederek ondan ayrılmak istediğini söyler. Karısıyla görüşmek için eve gelen müdür, içkisine koyulan ilaçla etkisiz hale gelince iki kadın onu banyo küvetinde boğarlar.


Ve ertesi sabah hasır bir sandığın içinde cesedi okulun bahçesine getirirler, cesedi uzun zamandır temizlenmeyen bahçedeki havuza atarlar. Cesedin su yüzeyine çıkmasını bekleyen Christina, cesedin çıkmaması üzerine bir bahaneyle havuzu boşaltmaya karar verir. Havuz boşaltılır ama ceset havuzda değildir.


Havuzun boş olduğunu gören Christina, bayılır. Ayıldığındaysa, öldüğünde Bay Delassalle'in üzerinde bulunan takım elbise kuru temizlemeciden gelir. Christina ve Nicole, kuru temizleme dükkanına giderler ve orada Bay Delassalle'in cebinden çıkan eşyaları alırlar. Bir otel odası anahtarı da bunlardan biridir. Christina anahtarı alıp otel odasına gider ve kocasını sorar.
Ama kimse onu görmemiştir. Yaptıklarına pişman olan ve korkan Christina polise gitmeye karar verir ama Nicole ona engel olur.

Bu arada Seine nehrinde kimliksiz bir ceset bulunur, onu teşhis etmeye giden Christina, cesedin kocasına ait olmadığını görür. Burada Christina'nın görevliyle yaptığı konuşmaya şahit olan emekli bir polis müfettişi ona, kocasını bulmasına yardımcı olacağını söyler. Müfettiş okula gelir ve çalışanlara sorular sorar. Christina müfettişi başından atmaya çalışsa da müfettiş kocasını bulana kadar ondan para almayacağını söyler ve araştırmaya devam eder.

Bu arada camı kırdığı için müdürün kendisini cezalandırdığını söyleyen bir çocuk, Christina'nın sinirlerini daha da yıpratır ve Christina hastalanır. Okul fotoğrafı çekiminde, fotoğrafta çıkan pencere arkasından bakan müdüre benzeyen bir gölge de iki kadını çaresiz bırakır ve Nicole okuldan ayrılır. Aynı gece odasında emekli polis müfettişini kendisini izlerken bulan Christina kendini tutamaz ve cinayeti müfettişe anlatır.

Ve müfettiş de ona "Yarın sabah aklanmış olarak uyanacaksın" der... Acaba öyle mi olacak?

"Seyredin, şaşırın ama ağzınızı sıkı tutun" şeklindeki filmin tanıtım sloganına uyacağım ve finale dair bilgi, ipucu, ima vs. bu yazıda yer almayacak. Şu kadarını söyleyeyim, filmin son on dakikası kesinlikle müthiş, kesinlikle şaşırtıcı.

Sinefillerin er ya da geç izleyeceği bir film. "Sinefil değilim ama filmin konusu ilgimi çekti lakin çok eski yapımmış, eski filmleri pek sevmiyorum" derseniz, hay hay 1996 yılında çekilmiş bir versiyonu daha var -onu da izledim hatta onu birkaç yıl önce izlemiştim- Sharon Stone, Isabelle Adjani ve Chazz Palminteri oyunculuğuyla, o da gayet başarılıydı, onu tavsiye edebilirim. Ama benim favorim ilki tabiki.

Romandan uyarlanmış başarılı bir film daha...



4 yorum:

N.Narda dedi ki...

BEN DE 2. VERSİYONU İZLEMİŞTİM. EPEY ZAMAN OLMUŞ Kİ SONUNU NET HATIRLAMIYORUM. SANIRIM MÜDÜRÜN ÖLÜMÜ SAHTE ÇIKIYORDU, KADINLARDAN BİRİYLE İŞBİRLİĞİ YAPMIŞTI FİLAN.TABİİ DAHASI DA VARDI, AMA HATIRLAYAMADIM:)...
BEN DE ESKİ FİLMLERİ DAHA ÇOK SEVEN GRUPTANIM. DVD'SİNDEN Mİ İZLEDİNİZ, MERAK ETTİM ŞİMDİ...

Unknown dedi ki...

merhaba, filmin finaline dair yorum yapmak yoktu hani :-)

yok, dvd değil, netten indirip media player'a yüklüyoruz.

sevgiler...

Berrin dedi ki...

sağlıklı mutlu güzel bir sene beklesin bizi..

kitap kokulu mutlu mutlu yıllar..

★ ˛ ˚ _Π_____. * ˚ ★ ★ ★
˚ ˛ • ˛ • ˚ */______/~ \. ˚ ˚ ˛ ★ ★ ★
˚ ˛ • ˛ • ˚ *| 田田 | 门
°º ♫°° ♫♫ °º ♫°° ♫♫ °º ♫°° ♫♫ °º ♫°

N.Narda dedi ki...

HU HU, KİMSE YOK MU ? :)