Cuma, Mart 21, 2008


BEŞ KATLI BİNANIN ALTINCI KATI

Anar RIZAYEV

Kendi edebiyatımız kadar farklı ülkelerin edebiyatları da çekiyor beni. Bu kitap da Azeri edebiyatıyla tanışmama aracı olan başarılı bir eser.

Anar, Azeri edebiyatının en önemli yazarlarından biri, belki de en önemlisi. Azeri kültürü, Türk kültürüyle pek çok benzerlikler gösterdiği için anlatım çok uzak gelmedi bana.

Enteresan, dikkat çekici ismi, kitap kapağındaki baygın bakışlı güzel bayan ve üstüne hakkında yazılmış okuduğum yorumlar, kitabı kitaplığıma eklettirdi. İyi de oldu. Hem Anar hem de Azeri edebiyatı hakkında fikir sahibi oldum.

Kitabın konusuna gelince: Bakü'de "Neşriyat" denilen Devlet Basımevi'nde çalışan genç ve güzel Tehmine ile aynı kurumda çalışan genç, yakışıklı ve çapkın Zaur arasında haftasonu kaçamağı olarak başlayıp büyük ve umutsuz bir aşka dönüşen ilişkinin hikayesi...
Neşriyat'ta çalışan ve her biri yine kendi başına ayrı ayrı roman başkişisi olabilecek karakterlerin hikayeleri ki özellikle romanın açılışını yapan ilk sayfalarda romanın başkişisi olduğu izlenimini uyandıran çevirmen Nemet, düzeltmenler Dadaş ve Mehmed Nesir'in hikayeleri...

Herkesin gözünde erkekleri baştan çıkaran, albenili, fettan bir kadındır Tehmine ve tüm bunların yanında evlidir de. Kitabın baş karakteri Zaur'la aşka dönüşen ilişkileri sırasında da evlidir. Tehmine, televizyon sunuculuğu yapmak için Moskova'ya gider, peşinden de Zaur gider Moskova'ya. Orada baş başa geçirdikleri günler ilişkilerini daha da güçlendirir. Bakü'ye dönerler. Tehmine eşinden boşanır ve Zaur'la yaşamaya başlar.
Zaur'un kıskançlıkları; Tehmine'nin kalabalık çevresi; Zaur'un ailesinin gelin adayı; Tehmine'nin hastalığı...Aradan geçen yıllar...

1960'lı yıllarda Sovyetler Birliği döneminde Azeri toplumunun nasıl yaşadığını, bu toplumun iki aşık karakteri Tehmine ve Zaur'un ilişkilerine fon tutarak, okuyucuyu saran sıcak bir dille anlatıyor yazar.

Kitabın belki de en manidar cümlesi, ilişkilerini özetlemeye yeter:
"Ne olurdu insanlar beş katlı bir yapıda altıncı katın da olabileceğine inansalardı, ne olurdu sanki?"

Sonu "mutlu" bitmese de -kahramanlar açısından- sevdim bu kitabı.

Güzel ve film tadında bir roman, keşfetmeye değer...

*Eser, tiyatro oyunu olarak ülkemizde sahnelenmiş...



Everest yay. , 379 sayfa, basım yılı 2001

9 yorum:

cinar dedi ki...

Vallahi hayranım bu çok okuyan kişiliğine.
Bloguna bir arama motoru eklesen çok sevinirim ama. O kadar çok yazıyorsun ki ne neydi unutuyorum ben. Arama butonuyla kitap ismiyle ya da ne bileyim etiketlerine göre aradığım ve merak ettiğim kitabı bulabilmeyi çok isterim.
Sevgiler.

Unknown dedi ki...

Sevgili çınar, dediklerinin hepsi var zaten. Profilimle arşivim arasında "evvel zaman içinde neler varmış içinde" yazan şey, arama motorum. etiketlere de tıklayıp istediğin konuda kitap -varsa- bulabilirsin.
sevgiler...

SERAP dedi ki...

Bu kitabın adını duyduğumda "Bende o evin altıncı katında oturmak istiyorum"diye geçirmiştim içimden.Beni kuvvetlice çeken kitap adlarından biriydi.Bazen kitapların isimleri içindekilerden daha fazla ilgilendiriyor beni.O isimlere o kadar çok anlam yüklerim ki okuyupta hayal kırıklığına uğramaktan korkarım.İçindekileri hiç merak etmeden,okumadan sevebildiğim kitaplardan biridir bu kitapta:)

Berrin dedi ki...

güzel ve degısık bır kıtaba benzıyor..tesekkurler..

Unknown dedi ki...

Sevgili Serap, kitap adları benim için de önemlidir ve çoğunlukla kitap adlarına göre seçim yaparım.
Adı gibi kendi de güzel, tavsiye ederim.

Sevgili Berrin, teşekkür ederim yorumun için. Evet, hoş bir kitap.
sevgiler...

cinar dedi ki...

:) Evde baktığımda farkettim biliyor musun? :) İş yerimden baktığımda göremiyorum. Bağlantının bir etkisi olur mu bilmiyorum ama evden görünüyor. Teşekkür ederim.
Sevgiler.

cinar dedi ki...

Aaa yenilenmişsin :) Çok ferah olmuş..

ilham perisi dedi ki...

Yeni template çok güzel olmuş.Güle güle kullan.

Unknown dedi ki...

teşekkür ederim, beğenmenize sevindim :-)