Pazartesi, Aralık 01, 2008


KASABA

1997 yapımı Nuri Bilge Ceylan filmi. Yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi Kasaba, otobiyografik ve pastoral öğeler içeren, sinemadan çok belgesel tadında olan bir yapım.

Filmin konusuna gelince: 70'li yıllarda Anadolu'nun herhangi bir kasabasında kış mevsimiyle açılışı yapan filmde, devamında bahar mevsimi eşliğinde bir ailenin üç kuşaktan üyelerinin sıradan yaşantılarına tanıklık ediyoruz. Kış mevsiminde ailenin ilkokul öğrencisi kızının gözünden kasabanın okul günlerine, kızın okul çıkışı erkek kardeşiyle ormanda yaptıkları gezilere ve burada çocukların gözünden -ve aynı zamanda fotoğraf sanatçısı da olan yönetmenin fotoğrafvari kareleriyle- hayatın gerçeklerine -ters dönmüş bir kaplumbağanın sonunun ölüm olacağını, ne kadar uğraşsa da kendini çeviremeyeceğini küçük kardeşin deneyiyle görüyoruz- seyirci oluyoruz.

Ve bahar geldiğinde ailenin üyeleri, mısır tarlasında ateşin etafında güzel havanın keyfini közlenen mısırlar eşliğinde çıkartırken, biz de derin bir sohbetin içinde buluyoruz kendimizi. Dede askerlik hatıralarını anlatır, oğlu medeniyetler beşiği Mezopotamya tarihinden dem vurur. Çocuklar kendilerine ninni gibi gelen sohbet esnasında çimenlerin üzerinde uyurlar. Dedenin bir diğer torunu askerliğini henüz yapmış olan Saffet'in diğer aile üyelerine ters gelen düşüncelerini dinleriz bir yandan. ( Saffet/ Mehmet Emin Toprak yönetmenin yeğeniymiş ve yönetmenin Mayıs Sıkıntısı ve Uzak filmlerinde de oynuyor. Uzak filminin de yarıştığı festival dönüşü trafik kazasında hayatını kaybetmiş oyuncu, henüz 28 yaşındayken).

Film siyah-beyaz çekilmiş. Yönetmen film karelerini fikrimce fazla uzatmış. Zaten çok ağır işleyen bir film dolayısıyla sıkıcı olmaktan kurtulamayan bir film.
Yönetmenin diğer filmlerine de göz attım, aslında hepsini sonuna kadar izleyip yorumlamayı düşünüyordum ama sanırım o kadar sabırlı değilim.
(Çünkü konu, işlenişi, diyaloglar, çekimler o kadar absürd göründü ki gözüme izlemek için açtığım yönetmenin diğer filmlerini kapattım ve keyfimin yerine gelmesi için kaldığım yerden "Monk" izlemeye devam ettim. 5. sezonun sonuna gelmek üzereyim)

Diyeceğim odur ki bazen önyargılar doğru sonuç veriyor. Türk filmi ve sanat filmiyse iki kere düşünün izlemek için.

Nuri Bilge Ceylan hayal kırıklığından sonra Bond serisine başladım. Kesinlikle çok daha keyifli. Serinin ilk filmi Dr.No'yu izledim, devamı gelecek...

iyi seyirler...

bir Nuri Bilge Ceylan filmi
1997, Türkiye yapımı
82 dk
siyah-beyaz
dram, psikolojik


IMDb puanı 7.3/10.

Hiç yorum yok: