Perşembe, Ağustos 29, 2013

YOKLUĞUMDA... (ben aslında yohum yohh!) replik by Burhan Altıntop



Kitaplar hakkında yazmayalı epey olmuş, bloğun açılma nedenlerinde başı çeken de buydu üstelik. Kitaplar... Yazmasam da okumalar devam etti elbet. Bu duraklamanın birtakım nedenleri var: Öğrencilik hayatı (3. sınıfa geçtim), Dukan diyetiyle zayıflama süreci (onun hakkında da yazacağım), yeni uğraşım senaryo yazımı... Belki de hepsi elle tutulur bir neden aramam sonucunda ilk aklıma gelenler. Zihnimin kuytu köşelerinden bir ses öne çıkmak istiyor aslında: İhmal. Belki ya da evet, bu da bir sebep olabilir. Kat'i olarak bildiğim bir şey varsa 30'ların başında olan ben için bu yıl pek çok yeniliği getirdi hayatıma. Fazla kilolarından muzdarip ben an itibariyle yirmi bir kiloyu attım üzerimden. Sanılmasın ki diyet bitti, hayır, daha gidilecek uzun bir yol, gösterilecek bolca sabır var. Şu gerçek ki bu benim hayattaki en büyük başarılarımdan biri oldu.

Gelelim öğrencilik mevzusuna: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı 3. sınıf öğrencisiyim. Dersleri ve çalışmayı çok seviyorum ama derslerle bloğu bir arada götürememiş de olabilirim bir ihtimal.

Diğer mevzu ise senaryo. Bu yıl yazdıkça yazdım: dizi senaryo, kamu spotu senaryo, bilim-kurgu öykü... Yarışmalara katıldım. Bu yıl bir yandan da yarışma yılı oldu benim için. Bir tiyatro oyunu yazdım, adı "Dünya Dediğin İkna Odası"... Şöyle ki; OYÇED'in (Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği) düzenlediği "Özgürlük" temalı oyun yazma yarışmasından haberdar olunca başladık tiyatro yazmaya ( yazdığım ilk tiyatro metni). Sonuçların açıklanmasını aylarca bekledikten sonra güzel haberi aldım. 69 tiyatro metninin katıldığı yarışmada 3.Mansiyon ( derece 6.lık) ödülünü aldım. Gerçi tören henüz gerçekleşmedi, Ekim'de. Bu yarışmanın akabinde tiyatro metinleri okurken buldum kendimi. Senaryo ve öykü teknikleri üzerine de okumalar yapıyorum ama taze bitirdiğim kitap tiyatroyla ilgili (hakkında daha sonra yazacağım).

Yazmadan geçmeyeyim. Ben uzun bir ara verdim, benim gibi ara veren ya da yazmayı bırakan nice blog yazarı olmuş takip ettiğim. Üzüldüm, kimilerini çok severek okuyordum.Üzerimizden nasıl bir bulut geçti de böyle uykuya daldık bilinmez...


Hiç yorum yok: