Cuma, Temmuz 13, 2007


FAUST

Goethe

Şeytan Mephistopheles her insanı günaha sürükleyeceğini iddia ederken, Tanrı yalnız Faust kuluna çok güvendiğini, onu hiçbir şeyin doğru yoldan ayıramayacağını söylüyordu. Mefisto Tanrı'nın bu en güvendiği kulunu da kendisinin yanlış yola pekala sürükleyebileceğini söyleyerek bahse girişti.

Mefisto, Faust'un zayıf tarafını biliyordu: Kendisini bilime vermiş olan bu delikanlı her şeyi öğrenmek, varlığın sırrını keşfetmek istiyordu. Bu onun için çetin bir savaş, daimi bir huzursuzluk kaynağıydı: Çünkü ruhun sırrına ermek için yücelmeye çalışırken vücudu onu yeryüzüne, maddeye bağlı tutuyordu. Mefisto karşısına çıkınca Faust onunla seve seve pazarlığa girişti: Kendi kendiyle memnun olur da huzura kavuşursa ruhunu şeytana teslim edecekti.

Şimdi Mefisto ile Faust arasında yaman bir savaşma başlamıştı: Şeytan onu önce hovardalığa sürüklemeye başladı. Yalnız, Faust ince ruhlu, temiz duygulu bir delikanlıydı, bayağı eğlencelerden, basit zevklerden haz etmiyordu. Mefisto bu sefer başka bir çareye başvurdu. Faust'un karşısına güzel bir kız çıkardı. Faust bu kızı başlangıçta belki saf bir aşkla sevebilecekti ama böyle bir sevgi insanları günaha kadar da sürükleyebilirdi.........
ve daha pek çok şey yaşadıktan, ağır sınavlardan geçtikten sonra ...

Aradan yıllar,yıllar geçti. Faust artık yaşlanmış, gözlerini kaybetmişti. Yalnız, artık kendinden memnundu, ruhu huzur içindeydi. O zaman Mefisto yeniden karşısına çıktı. Ona sözünü hatırlatıyor,"Huzura eriştiğine göre,ruhunu bana teslim edeceksin"diyordu. Yalnız, Mefisto'nun unuttuğu bir şey vardı: Faust huzura onun gösterdiği yoldan değil, çeşitli acılardan sonra gene ruhunu yüceltmek için kendisinin bulduğu yolla erişmişti. Asıl şeytan bahsi kaybetmiş, Tanrı'nın güvendiği kulu Faust doğru yoldan ayrılmamıştı.... şeytanla bir bahis ve hesaplaşma...

(bu yorumumun bir kısmı kitaptan alıntıdır)

2 yorum:

Eski dedi ki...

Aldığım günden beri kitaplığımda gıcır gıcır duruyo,hala elim gitmiyo bu kitaba bilmiyorum neden hiç çekici gelmiyoo

Unknown dedi ki...

belki de tiyatro türü okumayı sevmiyorsunuzdur...