Perşembe, Ocak 31, 2008

Ey hayat...

ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında yokum ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın...

yaşam bir ıstaka
gelir vurur ömrünün coşkusuna
hani tutulur dilin
konuşamazsın...

tırmandıkça yücelir dağlar
sen mağlupsun sen ıssız
ve kalbinde kuşların gömütlüğü
tutunamazsın...

eloğlu sevdalardan dem tutar
aşk büyütür yıldızlardan
yasak senin düşlerin
dokunamazsın...

birini sevmişsindir geçen yıllarda
açık bir yara gibidir hâlâ
hâlâ ne çok özlersin onu
ağlayamazsın...

yolunda köprüler çürür
sesin, sessizlik sanki bir uğultuda
savurur hayat kül eyler seni
doğrulamazsın...

yapayalnız bir ünlemsin
dünyayı ıslatan şu yağmurlarda
herşey çeker ve iter
anlatamazsın...

yaşam bir ıstaka
gelir vurur işte ömrünün coşkusuna
sesinde çığlıklar boğulur ama
bağıramazsın...

sonra vakt erişir, toprak gülümser sana
upuzun bir ömrün ortasında
ne hayata ne ölüme
yakışamazsın...

yazdırmalısın mezar taşına:
ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında hiç olmadım ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın...

Yılmaz Odabaşı

3 yorum:

SERAP dedi ki...

O kadar çok severim ki ben bu şiiri,o kadar derin şeyler hatırlatır ki bana;eğer dinlemediysen Onur Akın'dan mukakkak şarkı formatınıda dinle.

Unknown dedi ki...

Sevgili Serap, beni bu şiirle tanıştıran isimdi zaten Onur Akın. Senin de beğenmene sevindim...

Berrin dedi ki...

onur akından dinlemedım..ılk defa burada okudum.
ne kadar hoş..anlamlı bır gunde ısabet ettı bana..tesekkurler..