Cuma, Eylül 26, 2008

VERTIGO

Usta yönetmenin en popüler ve en beğenilen filmlerinden biri Vertigo yani
Yükseklik Korkusu.
Vertigo'yu yıllar önce izlemiştim ama Hitchcock sinema günleri düzenlediğim şu aralar tekrar izledim filmi. James Stewart'ı beğendiğimi söylemiştim sanırım Şahane Hayat'ı yorumlarken.
Bu filmde de başrolde James Stewart ve Kim Novak var. 1958, ABD yapımı filmin konusuna gelelim:

-açıklayıcıdır bilginize-
San Fransisco polislerden Dedektif Scottie Ferguson (James Stewart)bir suçluyu kovalamaca sırasında atladığı binanın damından düşmek üzereyken, ortağı onu kurtarmaya çalışır ama kurtaramaz ve ortağı binanın damından aşağı düşer. Ortağının bu şekilde ölümü üzerine dedektif Scottie'de yükseklik korkusu başlar ve masa başı çalışmak istemediği için işinden ayrılır.

Bu arada eski okul arkadaşı Gavin Elster onu arar ve görüşmek istediğini söyler. Arkadaşı dedektif Scottie'den, davranışlarından şüphelendiği eşini takip etmesini ister. Scottie önce itiraz eder ama kabul eder işi ve Madeleine'i (Kim Novak) izlemeye başlar. Madeleine, her gün arabasına binip tuhaf yerlere gitmektedir. Resim galerisine gider bir gün ve bir tablonun karşısında oturarak geçirir vaktini. Scottie, resimdeki kadınla Madeleine arasındaki benzerliğe şaşırır. Madeleine resimdeki kadına yani Carlotta Valdes'e benzemeye çalışmaktadır. Scottie takibe devam eder ve Madeleine'in peşinden köprü ayağına kadar gelirler. Madeleine burada suya atlar ve ardından Scottie de atlar suya. Onu kurtarır, evine getirir. Madeleine uyandığında Scottie'nin evinde bulur kendini. Scottie telefonla konuşurken Madeleine gider evden. Ertesi gün Madeleine'i evinin kapısında kendisine teşekkür etmek için beklerken bulur.

Birlikte arabaya binerler ve küçük bir geziye çıkarlar. Burada Madeleine, garip hareketlerinin nedenini açıklar. Galerideki resim büyük büyük annesine aittir ve büyükanne yani Carlotta Valdes, 26 yaşında intihar etmiştir. Kendisi de 26 yaşındadır ve bir ses ondan Charlotta gibi davranmasını ve intihar etmesini istemektedir.

Madelaine yaptıklarını hatırlayamadığını söyler Scottie'ye. Bu gezide yakınlaşırlar ve Scottie Madeleine'a aşık olur. Madelaine'ın rüyasında gördüğünü söylediği çanlı kuleye giderler birlikte. Madeleine oraya daha önce gitmiştir ve Scottie bunu biliyordur. Kuleye gittiklerinde Madeleine koşarak Scottie'nin yanından ayrılır ve merdivenlerden çıkmaya başlar. Scottie de peşinden gider ama yükseklik korkusu yüzünden tepeye çıkamaz. Ve Madeleine kendini aşağı atarak intihar eder. Scottie şoktadır ve orayı terk eder. Görülen davada sadece Madeleine'ın intiharına şahit olarak kaydedilir. Madeleine'ın kocası şehri terk eder. Scottie geçirdiği şok sebebiyle bir merkezde müzik terapisi görmeye başlar. Merkezden ayrıldığında Scottie her yerde Madeleine'i görmeye başlar, herkesi ona benzetir. Bir gün otele girerken gördüğü bir kadın Madeleine'a ikizi kadar benzemektedir. Otele girer ve kadının odasına çıkar. Kadın önce iyi karşılamaz onu ama sonra Scottie'nin yemek teklifini kabul eder. Scottie kadından Madeleine gibi giyinmesini, saçlarını onun gibi boyamasını ister. Ve bir gün kadının boynuna taktığı kolye Scottie'nin gerçeği anlamasını sağlar. Kadının taktığı kolye, Madeleine'ın galeride baktığı resimdeki kadının, yani Carlotta'nın kolyesidir.


Scottie kadına yemeği şehir dışında yemeği teklif eder ve onu Madeleine'ın intihar ettiği kuleye götürür. Burada her şey açığa çıkar ve sürpriz bir final sahnesiyle film biter.

.......................................................






Filmdeki plaj sahnesi 2002 yılında filmlerdeki "gelmiş geçmiş en şık sahne" ünvanını almış.










Hitchcock sevenler kaçırmasın...


bir Alfred Hitchcock filmi

1958, ABD

gerilim

128 dk.

Türkçe
altyazılı

2 yorum:

zero dedi ki...

Merhabalar... Bloğunuzu keşfimin ne kadar geç olduğuna hayıflandım şimdi. Sayfa akıp da teker teker filmlere ve yazılanlara bakınca, "ben de izledim"lerle aklımdan geçen filmlere dair düşünceler beni bambaşka yerlere götürdü. Çoğu şu an arşivimde olan zaman zaman çıkarılıp yeniden izlenmesi farz olan filmler...

Vertigo Hitchcock'un zirvesidir bana göre. Ve benim Hitchcock'u keşfettiğim filmdir. üniversite kütüphanesindeki film izleme odasında minicik televizyonun karşısına kitlenip o iki saati nasıl bir huşu içinde geçirdiğimi hatırlıyorum.

Daha çok tıklatacağım kapınızı:) Görüşmek üzere...
Zeren

Unknown dedi ki...

Merhaba Zeren, hoş geldiniz...
Teşekkür ederim güzel ve samimi yorumunuz için.
A. Hitchcock'u seviyorum. Aslında gerilimi seviyorum. Belki aynı sebeple Agatha Christie'yi de çok seviyorum.
Evet, Vertigo yönetmenin en başarılı filmlerinden. Benim de favorilerim arasında. İzlemediysen North by Northwest'i de tavsiye ederim, oldukça güzel.

Ne demek efendim, her zaman beklerim :-)

sevgiler...