Pazar, Kasım 09, 2008


ROSEMARY'S BABY

Ira Levin'in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan, başrolünde Mia Farrow'un oynadığı 1968, ABD yapımı bir Roman Polanski filmi.

Gelelim bu korku, gerilim filminin konusuna:
-açıklayıcıdır bilginize-

Genç bir çift, Rosemary ve tanınmak için çırpınıp duran bir aktör olan kocası Guy, New York'ta kötü şöhretli eski bir binaya taşınırlar. Binanın yaşlı sakinleri arasında bir çift, Roman ve Minnie Castavet genç çifte yakınlık gösterirler ve kısa sürede arkadaş olurlar. Rosemary yeni komşularına biraz tedirgin yaklaşsa da kocası Guy, yeni komşularından çok memnundur.
Rosemary, yaşlı komşularının yaşadığı yan daireden tuhaf sesler duyar ve bir gece rüyasında şeytanın tecavüzüne uğradığını görür. Kısa süre sonra hamile olduğunu öğrenir. Genç çift, çok mutludur.

Rosemary, komşusu Minnie Castavet'in kendisi için hazırladığı özel bitki karışımlarından içer. Ve yine Minnie'nin ona şans getirmesi için verdiği içinde kötü kokulu bir bitkinin olduğu kolyeyi takar.


Bu arada kocası Guy, önemli bir oyunda başrol oynayacak oyuncu kör olunca, onun rolünü alır. Rosemary gün geçtikçe zayıflamaktadır. Eşi ve komşuları bunun geçici bir durum olduğunu söyleseler de çiftin yakın arkadaşları Hutch, öyle düşünmemektedir. Hutch, Rosemary'nin komşularında bir gariplik olduğunu farkeder ve komşuların hakkında bir araştırma yapar ama bulduklarını söyleyemeden ölür. Ölmeden önce Rosemary'e verilmesi için bir kitap bırakmıştır. Kitap, cadılar hakkındadır. Rosemary kitabı okur ama eşi Guy, kitaptakilerin saçmalık olduğunu söyler ve kitabı okumasını istemez.

Komşuları Castavet çifti Rosemary'e ünlü bir doktoru tavsiye ederler. Rosemary eski doktorunu bırakır ve yeni doktora devam eder. Doktor ona Minnie'nin hazırladığı içecekleri içmeye devam etmesini söyler. Rosemary gün geçtikçe kötüleşmektedir ve Castavet çiftinden şüphelendiği için içecekleri içmeyi bırakır.
Hutch'ın bıraktığı kitaptan Castavet ailesi hakkında bilgiler edinir ve çiftin Rosemary'nin doğacak bebeğini istediklerini anlar. Kocasının da bu işte parmağı olduğunu da. Valizini hazırlar ve doğumu yaptırması için doktoruna gider ama doktorda da Minnie'nin kendisine verdiği tuhaf kokulu bitkiden olduğunu öğrenince oradan kaçar ve eski doktoruna gider. Ona hikayeyi anlatır. Castavet çiftinin bebeğini almak istediğini de. Doktor ona dinlenmesini söyler. Bu arada kocasına ve doktoruna haber verir. Guy ve doktor onu almaya gelirler. Ve ona evde doğum yaptırırlar.

Rosemary bebeğini doğurur ama ona bebeğin öldüğünü söylerler. Bir gün yan daireden bebek sesleri duyan Rosemary, gizlice daireye girer ve bebeğin ölmediğini öğrenir. Bebek beşiktedir, kocasının da içlerinde olduğu bir kalabalık kutlama yapmaktadır. Rosemary, beşiğe gider ve bebeğini görür, şeytanın çocuğunu...


.........................................................

Yönetmenin izlediğim tek filmi. Uzun bir film olmasına rağmen gerilim son ana kadar devam ediyor.
İçinde pek çok konuyu barındıran filmde Şeytan ve "satanizm" ön planda. Ama filmin genelinde ve özellikle final sahnesinde "anne" kavramı enteresan bir şekilde işleniyor. Yani Rosemary, şeytanın çocuğuna annelik edecek mi yoksa bebekten vaz mı geçecek?

Sinema tarihi açısından önemli bir film olduğu muhakkak ama filmde rahatsız eden bir şeyler var. Kabul Mia Farrow rolünün hakkını fazlasıyla vermiş, keza diğer oyuncular da öyle, yönetmenin dehası ve filmin işlenişi, müzikleri de güzel ama sanırım konunun rahatsız edici olması ve final sahnesi izleyiciyi tuhaf duygular içine sokuyor. En azından kendi adıma...

Küçük bir araştırmadan sonra, bu filmin ardından
yönetmenin başına gelen talihsiz olayı da öğrenmiş oldum. Polanski'nin sekiz aylık hamile eşi ve evindeki üç arkadaşı Charles Manson çetesi tarafından katledilmiş ne yazık ki...

Enteresan bir film, çok kötü bir son...

bir Roman Polanski filmi
1968, ABD yapımı

Türkçe altyazılı

korku, gerilim, dram

136 dk.

IMDb puanı 8.0/10. Top 250'de 214. sırada.

1 yorum:

cinar dedi ki...

Fotoğraflardan belli oluyor gerilim olduğu. İlginçtir ama daha konusunu okumadan, ve tabi film hakkında bir bilgim yokken, sadece kolyeyi elinde tuttuğu kareden bile ürperdim! :)