Çarşamba, Aralık 03, 2008

NETWORK ( ŞEBEKE)

Sidney Lumet filmlerini araştırırken karşılaştım bu filmle. Medya dünyasını hicveden 1976, ABD yapımı filmin başrollerinde Faye Dunaway, William Holden ve Peter Finch oynuyor.

Gelelim filmin konusuna:
-açıklayıdır bilginize-
Howard Bale, geçkin yaşı ve program reytinglerinin giderek düşüşü yüzünden görevinden alınmak üzere olan bir haber sunucusudur (anchorman). Yıllardır yaptığı işinden ayrılacak olması onu bunalıma iter ve programını sunarken ilginç bir konuşma gerçekleştirir. İzleyicilere bir dahaki programı izlemelerini, çünkü programda silahla kendini vuracağını söyler. Haber ekibi olayın şaşkınlığını atlatamadan tv binasının çevresi meraklı insanlar ve gazetecilerle dolmuştur.

H. Bale kovulur ama arkadaşı Max, ona kendini ve programı temize çıkarması için bir şans daha verir ve onu yayına alır. Ama H.Bale yine yapacağını yapar.

Bu arada aynı kanalın bir başka haber sorumlusu hırslı ve çekici Diana, H. Bale'in yaptığı konuşmanın reytingleri arttırdığını ve H.Bale'in programa devam etmesi gerektiğini söyler. Max, arkadaşının delirdiğini düşünmektedir ve bu işe karşı çıkar. Ama sonuçta Max kovulur ve H. Bale programa devam eder ama yepyeni bir formatla.


Diana, Max'in eski görevini devralır. Tamamen reytinglere dayalı bir program oluşturur. Falcı, medyum ve H. Bale'in de içinde bulunduğu bir program hazırlanır. Programa tepkiler güzeldir. Diğer tv kanallarını izlenme payında çoktan geçmişlerdir ve büyük gazeteler de kanalın ve programın başarısından bahsetmektedir.


Max, kovulmadan önce Diana'yla çok kısa bir ilişki yaşamıştır. Ama işten atıldıktan sonra bir gün tekrar görür Diana'yı. Max, eşini terkeder ve Diana'yla yaşamaya başlar. Ama bir süre sonra ilişkileri fazla sıkıcı bir hal alır. Bu fazla ihtiraslı kadının ağzından sürekli reytingler ve yayına koymayı düşündüğü program fikirlerinden başka bir şey çıkmamaktadır.


Diana, reyting uğruna daha önce denenmemiş program fikirleri öne sürer kanalına. Teröristlere iş başındayken yaptıklarını çekip kanalda dizi olarak yayınlatmak da bunlardan biridir. Ve bu program da kanalda yayınlanır. H. Bale'in programı devam etmektedir.

Bale, konuşma aralarında halkı sürekli isyana çağırmakta, televizyonun içi boş bir tüp olduğunu, insanlara sadece görmek istediklerini gösteren bir eğlence makinası olduğunu, gerçeğin sadece insanlar olduğunu söylemektedir. Ve insanlara programından şöyle seslenir, pencereye çıkın ve şöyle söyleyin:
"I'm as mad as hell, and I'm not going to take this anymore!..."

Bir gün, H. Bale önemli ve söylenmemesi gereken bir konuda konuşur canlı yayında. Büyük patron karşısına alır H. Bale'i. Ve ona en az onun konuşmaları kadar eleştirel bir vaaz verir.



Diğer çalışanlarsa H. Bale'in reytingleri düşüren son konuşmalarından sonra hala patronun onu işten çıkarmamasına sinirlenirler ve Diana'nın H. Bale'den kurtulma planını devreye sokarlar.
H. Bale vaazını vermek için yine sahneye çıkar ama reyting uğruna gerçekleşecek çok kötü bir son onu beklemektedir...


......................................................

Medyaya ağır bir eleştiriydi. Film, 1976 yapımı ama günümüz medya dünyasını anlamak için bundan güzel bir film olamazdı. Reyting savaşları, sırf izleyici sayısını artırmak için yapılan kalitesiz programlar...

Tv, kendi ortaya çıkardığı "kurtarıcı"sının ipini de kendi eliyle çekiyor, hem de milyonların gözü önünde, sebebiyse biraz daha fazla reyting...

H. Bale'in yani "kurtarıcı"nın sözlerine kulak verip biz de sesimizi çıkartsak şu medyaya:

"Hey medya ahalisi! Kendinize gelin. Biz bunları görmek istemiyoruz ki!" desek, cevap da şöyle olurdu herhalde:
" İzleme o zaman kardeşim!!!"....

Oldukça ironik...


(Ben tv izlemek istemiyorum ama öyle alışmışız ki varlığına, evimizin başköşesinde yeri -hatta kimi evlerde devasa boyutuyla- hazır. Akşamları tv'yi açmadan sıcak çayı eşliğinde aile üyeleriyle, komşusuyla, arkadaşıyla şöyle oturup sohbet eden- ama bu sohbetin konusu Yaprak Dökümü'nde neler oldu, olmasın- var mıdır hâlâ? )


bir Sidney Lumet filmi
1976, ABD yapımı
Türkçe altyazılı
dram
121 dk.


IMDb
puanı 8.1/10. Top 250'de 228. sırada.

3 yorum:

Emrah ATİK dedi ki...

tv den uzak kalabilmek ne mümkün:)))
Hayatımıza öyle bir girdi ki...
Sinema konusunda tanıtımlarınızı ve yorumlarınızı ilgiyle takipetmekteyim bu arada...

Unknown dedi ki...

teşekkür ederim, bu ne hız :-)

evet, ne yazık ki öyle, tv'siz yaşayanları kutluyorum...

rebelon dedi ki...

maalesef dediğin gibi misafirliklerde bile dizi sohbetleri geçer olmuş gidiyor