Cuma, Haziran 06, 2008

RUH ÜŞÜMESİ

Adalet Ağaoğlu

Fikrimin İnce Gülü ve Bir Düğün Gecesi gibi daha popüler eserlerine yönelmeyip bu kitabı seçmem, yanlış bir karar olmuş. Yanlış olması, bu kitabın daha az popüler olmasından değil elbette. Ama diğer kitaplar hakkında güzel yorumlar okumuş olmama rağmen ısrarla bu kitabı seçtim. Kitabın adına ve kapak resmine kandım herhalde. Sonuç, hayal kırıklığı.

Aynı restoranda, aynı masalarda oturmak zorunda kalan birbirine yabancı iki kişinin, bir erkek ve bir kadının iç monologlarının, gözlemlerinin, tek tek çekilen film kareleri gibi kurguya döküldüğü modernist bir roman Ruh Üşümesi. Modernist romanlardan pek hazzetmesem de - okumayı yeni bitirdiğim Aylak Adam/Yusuf Atılgan hariç- bu kitaptan hoşlanacağımı düşünmüştüm...

Ruh Üşümesi, "Oda Romanı" alt başlığıyla okuyucuya sunulmuş. Oda müziğinin öğelerine benzetilen -küçük kapalı mekan, az enstrüman- bir restoran, iki ana karakter ve bir yan karakter: garson.

Kadın karakter kendisini kapakta da yer alan "deniz kestanesi"ne benzetiyor:
"Şey gibiyim evet, deniz kestanesi. İçine büzülmüşlüğünden çözülmeye başlayan, açıkçası, suların yaladığı kayalıklarda dikenlerini ağır ağır dışa doğru uzatan, diken uçlarındaki duyarlığı doruğa ulaştığı zaman, giderek salt ıslak ışınsı dikenlerin değil, sert kabuğun dış yüzünde de yumuşak bir tenin ürpertileri titreşen deniz kestanesi..."

Okumayı uzun zamana yaydığım -sıkıldığımdan- , soğuk Fransız filmleri -bir dönem Türk filmlerinde de vardı bu- tatsızlığında, kadın-erkek ilişkilerinin konu edildiği bir Adalet Ağaoğlu romanı.

Alkım Yayınevi, basım yılı 2004, 149 syf.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

merhaba,
Anı okumayı seviyorsanız Adalet Ağaoğlu'nun Damla Damla Günler'i öneririm size, yazarı daha iyi anlamak ve tanımak adına.sevgiler...serpil

Unknown dedi ki...

Merhaba Serpil, hoş geldiniz...
Adalet Ağaoğlu okumayı bir süre rafa kaldırdım bu kitabın yaşattığı hayal kırıklığından ötürü ama okumaya devam ettiğimde tavsiyenizi göz önünde bulunduracağım.

teşekkürler, sevgiler...

SERAP dedi ki...

İlk defa okunacak yazarlarda uygun eseri bulmak ve okumaya ondan başlamak gerçekten önemli.Bunu bende çok sık yaşıyorum.En iyisi mümkün olan en bilindik eserinden başlamak,veya bir süre sonra ikinci bir şans tanımak.
Şu sıralar o kadar kısa süreli bakıyorum ki bilgisayara yazdıklarını üstün körü okumak istemediğim için yorum yazmayı hep erteliyorum.Ama sırf oralarda olduğunu bilmek için bile bloğuna girip bakıyorum arada.En kısa zamanda görüşmek dileğiyle şeker kız...

Unknown dedi ki...

Yeni yazar keşiflerimde malesef böyle durumlar yaşıyorum bazen.Önerilerini dikkate alacağım.
:-) Ben buradayım şimdilik. Ben de seni sessizce takip ediyorum ama bloglara yorum yazamıyorum nedense.
Hatta kitap yorumlarımı bile epey geciktiriyorum.
Üstümde bir yılgınlık var çok sebepli :-)
sevgiler...

buraneros dedi ki...

Aslında bir yazara takılıp pek kalmam:))Adalet Ağaoğlu'nun da favori yazarlarımdan olduğunu söyleyemem...Ama şunu söyleyebilirim:''Romantik''Bir Viyana Yazı;hem yazarın,hemde Türk romanının (ve benim:)) en iyi kitaplarından biridir diyebilirim.Bir gün kitap bakarken bir kitapçıda, sayfalarına bir göz gezdirin;)